Sunday, August 23, 2015

Balkanlarda çalıştay, tercih

Kıbrıs Postası, YAKINDAN SANAT köşe yazısı no:94



Geçen yıl Kasım ayında Yakın Doğu Üniversitesi’nde düzenlediğimiz ART COLONY’e değişik Balkan ülkelerinden de sanatçılar davet etmiştik.  Çok önemli bir etkinliği nasıl bir elbirliği ve başarıyla gerçekleştirdiğimizi, resimler sergilendiğinde hep beraber görmüştük!

Balkanlar deyince kişisel olarak da; Marburg’dan Ankara’ya ve de Ankara’dan Marburg’a arabayla seyahat ederken “yollarda” yaşadıklarımızı hatırlarım!

Bu aralar bir siyasi hesaplaşmanın amacı için uydurulan açılımın kapanması ve bir hırs uğruna şehit edilenlerle gündemden düşse de, Osmanlı toprağı olarak tarihte de yeri vardır Balkanların. Rumeli de denir buralara. Literatürde Rumeli adlandırması Balkanlar adlandırmasına denk veya ona yakın bir kullanıma sahiptir. Başka bir bilgi daha; Rumeli ismi, Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğu Roma İmparatorluğu'ndan fethettiği topraklara verdiği Türkçe isimdir.  Şu etimolojik bilgiyi hatırlamakta da yarar var: Rum+el+i (< Rum Eli: Rum (Ad) El (Ad) +i (3. teklik iyelik eki) yapısındaki sözün kökündeki “Rum” kelimesi “Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar” anlamıyla kelimenin yapısına katılmıştır. “Roma” sözünün bir biçimidir: (Lat.) Roma > Rum (Osm.Tr.).

Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki hükümranlığının bitişinden itibaren Balkanlar’ın paylaşımına dair sıkıntılar hep süregelir.. Sonra İkinci Dünya Savaşı... Ardından Sovyetler Birliğinin dağılması ve hala siyasi olarak dinginleşememiş bir coğrafyayı tanımlar bu Balkanlar.

Balkanlar, adını batıdan doğuya uzanan ve Bulgaristan’ı ikiye bölen dağ silsilesinden almıştır. Önceleri bu sıradağların adı olarak kullanılan Balkan, daha sonraları tüm bu bölge için kullanılmaya başlanmıştır.  “Balkan” sözcüğüne bütün dillerde rastlanır. Balkanlar'ın bazı kısımlarındaki çok yönlü geri kalmışlık sebebiyle bölge genel olarak, Avrupa'nın sorunlu yerlerinin başında kabul edilmektedir.  Bir yararı olur diye paylaşalım; bölgede, 49 milyon civarında insan yaşamaktadır.

Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Karadağ, Kosova, Makedonya ve Yunanistan topraklarının tamamı Balkan coğrafyası içindedir.  Balkanlar'da yer alan ülkelerden Hırvatistan'ın % 54.8'i, Romanya'nın % 6.5'i, Sırbistan'ın % 72.2'si, Slovenya'nın % 26.7'si,Türkiye'nin % 3'ü Balkan sınırları içinde yer alır.

“Balkanlar” ismi, “aile, boy, millet, topluluk, grup” anlamını veren işlevi ile “sarp ve ormanlık sıradağların olduğu yer” anlamında kalıplaşmıştır.  Avrupa kıtasının güneydoğu kesiminde, İtalya Yarımadası'nın doğusu, Anadolu'nun batısı ve kuzeybatısında yer alan coğrafi ve kültürel bölgedir.
İşte tam da burada, Balkanlarda durarak, “kültürel bölge” kısmından bugünkü yazımızın esas konusuna geçelim:

Bir Balkan ülkesi olan Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’da, 25 Ağustos-2 Eylül 2015 tarihleri arasında bir kültürel etkinlik olarak, bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek SARAJEVO-2105 Uluslararası Sanat Kolonisi, bu yazının esas konusu!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dahil, onbir ülkeden toplam yirmiüç sanatçının davet edildiği SARAJEVO-2105 Uluslararası Sanat Kolonisi katılımcı listesi şöyle: KKTC'den Nilufer  İNANDIM, Hasan  ZEYBEK, Nedime  YANAROĞLU  BEYSOYDAN ve Uğurcan  AKYÜZ, Türkiye'den Birsen   ÇEKEN  YILDIRIM, Gültekin  AKENGİN, Erol  YILDIR, Almanya'dan Gabriele  SCHAFFARTZIK, Azarbeycan'dan Ali VAKAB, Başkurdistan'dan Cornelia MARGAN, Kosova'dan Ethem BAYMAK, İngiltere'den Gwen JONES, Sirbistan'dan Šemsa GAVRANKAPETANOVIĆ, Ukrayna'dan Zina VASINA, Bosna-Hersek'ten Edin NUMANKADIĆ, Mustafa SKOPLJAK, Ćazim HADZIMEJLIĆ, Mensura JAHIĆ, Mersiha MERDJANOVIĆ, Adis LUKAČ, Džemila REKANOVIC, Suvada ŠACIRAGIC-BORIĆ ve Mirsada BALJIĆ.

SARAJEVO-2105 Uluslararası Sanat Kolonisinin organizatörü ve etkinliğin gerçekleştirileceği Gallery Preporod’ın yöneticisi Mirsada Baljić’in bana ilettiği görüşlerini geçen hafta basına yansıdığı haliyle paylaşayım: “Bu tür çalıştayların, sanatın evrensel değer olarak paylaşılıp dostluklar kurulmasına olan katkısı nedeniyle oldukça önemli ve gerekli olduğuna inanıyoruz. Yakın Doğu Üniversitesi’nde geçen yıl düzenlenen başarılı çalıştaya katılmıştım. KKTC'deki sanatseverler ve bölgeye damgasını vurmuş bir kurum olarak YDÜ ile iyi bir dostluk köprüsü kurduk. Tüm sanatsal faaliyetlere açık olarak bu dostluğu ilerletmek arzusundayız. Umarım bundan sonra da daha başarılı etkinlikleri birlikte gerçekleştiririz” dedi.

Yukarıda yazı konusu olarak ele alıp bilgi paylaşmaya çalıştığım etkinliğin; koloni, çalıştay veya workshop olarak sanat alanında da yaygın kullanım şansı bulduğunu belirteyim.  Yazılarımı gözden geçirince, çalıştay ile ilgili olanlarda biraz açıklama eksikliği dikkatimi çekti o nedenle:  Bu tür etkinliklerin, diğer alanlarla benzer bir şekilde, bireylerin ortak bir konu üzerinde çalışmalarını, düşünmelerini ve öğrenmelerini sağlayan uygulamalı sanatsal paylaşım ortamı olarak tanımlandığını paylaşayım. Çalıştay; daha çok yüksek düzeyli bilişsel süreçlerin kullanıldığı akademik bilgi aktarım uygulamalarında tercih edilen, uzmanlık alanlarına dönük bir uygulama olarak tanımlanıyor. Çalıştay, bilim insanlarının ve uzmanların; bir konuda ön hazırlık yapmak üzere inceleme ve değerlendirme amaçlı toplantılarında kullanılan temel teknik olarak da tanımlanıyor deyip ikinci konuya geçelim.

“İşinizi severseniz hiç yorulmazsınız!”

Bilindiği üzere; Güzel Sanatlar ve Meslek Liselerinin ilgili bölümlerinden veya diğer liselerden mezun olan; ya da halen okuduğu lisans programından memnun olmayanların; özellikle sanatçı ya da grafik tasarımcı olmak isteyenlerin ilk ve doğru adresi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakülteleridir demek yanlış olmayacaktır. Çünkü, sanatçı ya da grafik tasarımcı olmak isteyen adayların, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültelerinin Plastik Sanatlar (resim, heykel, seramik) ve Grafik Tasarım bölümlerinde üniversite eğitimlerine devam etmeleri kendileri için, “yorulmamaları” için en doğru tercih olacaktır...

Bu bölümlerden mezun olanlar, kendi mesleklerini serbest olarak yapabilecekleri gibi; lise ve dengi okullarda sanat eğitmeni olmak isteyen adaylar da, yine güzel sanatlar fakültelerinde, sanat ve tasarımın tekniğini ve teorisini doğru hocalardan, doğru bir biçimde öğrendikten sonra eğitim fakültelerinde formasyon dersleri alarak kariyerlerine devam edebilirler.

Akademik kariyer yapmak isteyen adaylar ise, dört yıllık lisans eğitimlerinden sonra YÖDAK ve YÖK onaylı YDÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım yüksek lisans programına; isterlerse ardından da yine YÖDAK ve YÖK onaylı ilk ve tek Sanat ve Tasarım Doktora programına devam edebilirler bilgisi, epey yararlı olacaktır diye düşünüyorum.

Arkadaşlarım ile birlikte, yaklaşık iki hafta Balkanlarda sanat elçiliği görevi yaparken, elbette benim aklımda Yakın Doğu Üniversitesi de olacak!  Yaz okulu nedeniyle tatile çıkamadığım Mimarlık Fakültesi bir yana, hele de Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi!

2015-16 öğretim yılı için seviye ve bölüm belirlemeye yönelik “Özel Yetenek Sınavı” 9 Eylül 2015 tarihinde saat 10:00’da YDÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Desen Atölyesinde; “Burs Sıralama Sınavı’’ 14 Eylül 2015 tarihinde saat 10:00’da yine aynı atölyede tek oturum haline gerçekleştirilecek.

Yorulmak istemiyorsanız eğitim alın, balkanlarda bir çalıştay… Sanata yakın kalın…

No comments:

Post a Comment