Saturday, July 12, 2014

"gel de yatma"

YDÜ, GSTF 2014 Mezuniyet hatırası; Gürbüz Doğan Ekşioğlu'na selamlarımızla...

Sunday, July 6, 2014

Mezuniyet, başarı ve emek

Uğurcan Akyüz
Kıbrıs Postası, YAKINDAN SANAT köşe yazısı no:34

YAZININ KUPÜRÜ VE METNİ AŞAĞIDADIR!


Akademik yılın sonlanmasıyla beraber, kuruluşunu tamamlamış tüm üniversite ve fakültelerde yoğun bir "mezuniyet" heyecanı yaşanır.  1987'de ilk defa "hoca" olarak, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin töreninde idim!  O günden bugüne kimi protokol gereği, kimi de gönüllü olarak pek çok mezuniyet törenine katıldım. Hocalığın en ilginç yönlerinden biri de belki de budur: sizin yaşınız ilerler ancak her yıl aynı yaş grubunun aynı heyecanına tanık olursunuz. Dolayısıyla uyum sağlayabilen için bir "genç kalma" durunu söz konusudur! Büyük İtalyan düşünür Umberto Eco'ya takılır biri; senin gibi şöhretli, zengin, büyük bir adamın üniversitede hocalık yapmaktan ne gibi bir beklentisi olabilir? Eco; öğrenciler demiş, "her yıl onlarla beraber gençleşiyorum!

Kullanmasını çok iyi bildiği için, suçu sadece kapitalist sisteme yüklemeden, insanın doğasında var olan "rekabet" ve "çıkar" merkezli ilişkilerin yararına olduğu kadar zararına ve hatta daha fazlasına tanık olmak pek sevimli bir durum olmazsa gerek. Sadece bu iki değerin bilinçaltındaki hafif etkisi ile dahi;  siyasi, ekonomik ve akademik camianın tozu dumanı arasında yol almak kolay değil. İdealist kavramlar ve yaşam ilkelerinin öğretilmeye çalışıldığı bir sistemden mezun olan öğrencilerin, günlük yaşamda veya piyasa ortamında; en yumuşak tanımla, "bocalamaları" kanıksanmış bir durum olarak karşımıza çıkmakta. Bugünkü ikinci anektodum olsun: kişi harıl harıl çalışarak matematikçi olmuş, bol bol kitap okuyarak edebiyatçı olmuş, yüzmek için de kitap okumuş ancak; havuza düşünce boğulmuş!

Yaşam;  elbette bilim ve aklın ışığında, geçmişe değil geleceğe yatırım yapanların, ayakta kalanlarıyla sürer...

Bu akademik yılsonunda; KKTC'de ilk defa; yerleşik bir üniversitenin Tıp Fakültesi'nden öğrenciler mezun oldu. Sağlık, herkesi ilgilendiren bir alan! Çok büyük bir yatırım gerektiriyor. O nedenle, ekonomik gücün yanı sıra, iyi bir vizyon ve planlama olmazsa olmaz bu iş için de.  Eğer bunlar varsa; artı olarak mekan, teknik ve teknolojik donanım ve elbette yetkin ve deneyimli bir kadroya da ihtiyaç kaçınılmazdır. Bütün bunları sağlayan Yakın Doğu Üniversitesi; kurucu rektör Dr. Suat İ. Günsel başta olmak üzere, tüm ekibiyle bu sorunları çözerek ilk meyvelerini aldı!  İkinci kuşaktan, YDÜ Mütevelli heyeti Başkanı Doç.Dr. İrfan S. Günsel’in, geleneği bilerek gerçekleştirdiği çağdaş projeler, YDÜ geleceğinin garantileridir.  Mekan ve donanımın eksiksiz oluşumu için YDÜ Mütevelli heyeti Başkan Yardımcısı Adem Aköl’ün çabalarını selamlamak isterim. Kısaca ve artık kurumsal olarak alışıldığı üzere bu başlangıç; KKTC için büyük bir başarıdır.  Ayrıca; emeklerine uzaktan da olsa tanık olduğum: kurucu kadrodan değerli dostlarım, öncelikle; Dekan Prof.Dr. Gamze Mocan Kuzey, Prof.Dr. Sezgin İlgi ve Prof.Dr. Nazmi Özer ve diğer hocaların gururuna gönlümle eşlik ediyor, herkesi kutluyorum!

Mezuniyet dönemleri hocaların ve özellikle öğrencilerin hem hüzünlü, hem de mutlu olduğu dönemlerdir.

Bilimin ve aklın ışığında yürüyenlerin ayak izleri takip edilir.

Yolunuz açık olsun, sanat da olsun!