Monday, September 15, 2014

RA25, otomobil, alkış!-2

Uğurcan Akyüz
Kıbrıs Postası, YAKINDAN SANAT köşe yazısı no:45
15 Eylül 2014, Pazartesi, Lefkoşa

ikinci kısmı bugün yayınlanan YAZININ KUPÜRÜ VE METNİ AŞAĞIDADIR!



Tekerleğin, bütün çağların en önemli mekanik icadı olduğu söylenebilir.  Çünkü, makinelerin çoğunda, otomobil gibi taşıtlarda tekerlekler ve tekerlek prensibine dayanan mekanizmalar vardır. Bu mekanizmalar sayesinde; uzun yıllar ve ödenen bedellerden sonra; insanların hayatı hız kazanır. Bundan da; yeryüzündeki hareket dengesi, dört tekerli arabanın hayatlarına girmesi ile, doğadan insana geçmiş olur.

Tarih boyunca her zaman ihtiyaçlar, yeni buluşları ortaya koymuştur.

Binek hayvanlarının kullanımını kolaylaştıran at arabaları zamanla ihtiyaçları gidermede yetersiz kalır ve daha iyiye ulaşma çabasıyla ilk bisiklet yapılır. İki tekerlekli bisikletten sonra, hızla üç tekerliye geçilir. Sanayi Devrimi ile her alanda makine kullanımı yaygınlaşınca, yeni buluşlar yapılır. Buhar gücü ve ilk olarak buhar gücüyle kullanılan makineler yapılır. Buhar gücüyle kullanılan makineler, tekerli arabalara uygulanır. İlk buharlı araba, 1770 yılında yapılır. Böylece otomobilin icadında ilk adım atılmış olur. Ardından da hızla motorlu taşıtlara geçilir. Böylece hız kazanan teknoloji, insanları da beraberinde hızlandırır!

Hızlanan çalışmalar sonucu ilk motorlu taşıt 1885 yılında yapılır. Yapılan taşıt, sadece iki kişilik bir bisiklet biçimindedir. Yaklaşık bir yıl sonra motor atlı arabalara monte edilir.

Ulaşılan bu sonuçlardan sonra çalışmalar hızlanır ve klasik tip arabanın icadı fazla gecikmez. 1891 yılında, bilinen ilk klasik tip araba icat edilir.

2014 yılı Eylül ayında da KKTC’de ilk defa, güneş enerjisi ile çalışan RA25 tanıtılır!

Yeniden o tarihi basın toplantısına dönecek olursak; açılış konuşmasını yapan Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç.Dr. İrfan S. Günsel, RA25’in Ekim ayından gerçekleştirilecek olan South African Solar Challenge’da KKTC adına yarışacağını kaydederek, aracın ismini güneş tanrısı RA ile Yakın Doğu Üniversitesi’nin kuruluşunun 25. yılından almış olduğunu belirtir.

Doç.Dr. Günsel’in RA25 hakkında verdiği teknik bilgiler ise şöyle: tamamen güneş enerjisi ile çalışıyor, 1800 W. doğru akımlı bir motora sahip ve 135 km. hıza ulaşabiliyor.  Üç tekerlekli olan RA25, modern araçlarda kullanılan disk fren sistemi, direksiyon ve süspansiyon yapısı ile Formula-1 araçlarında olduğu şekilde dizayn edilmiş, teknoloji harikası bir araç.   5 metre uzunluğunda, 1,8 metre genişliğinde olan bu gelecek nesil aracın yalnızca ileri ve geri olmak üzere iki vitesli kontrol paneli bulunuyor.

Doç.Dr. Günsel, konuşmasında; “biz her adımımızı ülkemiz, insanımız ve en önemlisi insanlığın bütünü için atıyoruz.  RA25’in; Mercedes, Audi gibi dev araba üreticisi firmaların araçları ile birlikte, dünyanın önde gelen üniversitelerinin araçlarının yarışacağı Johannesburg’dan başlayıp Cape Town’da sona erecek 2000 km’lik rallide ülkemizi temsil edecek olmasından gurur duyuyoruz.  RA25’in ülkemizi başarılı bir şekilde temsil edeceğine, bayrağımızı gururla dalgalandıracağına ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden iyi bir sonuçla döneceğine inanıyorum” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç.Dr. İrfan S. Günsel’in ardından konuşan KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, konuşmasına RA25 için “azmin zaferi” ifadesini kullandıktan sonra; “dünya teknolojisi ilerliyor, adamız üniversiteleri ile artık dünyanın her yerinde biliniyor.  Elbette Yakın Doğu’nun yeri de her zaman yaptığı atılımlar ile fark ediliyor. YDÜ yine önemli bir ilki başardı Yakın Doğu ailesini kutluyorum.  Bugün, dünya enerji ihtiyacını güneşten ve doğadan tedarik etmeye çalışıyor.  Bu tamamen tanrının bize sunduğu ve tabiatın bize sunduğu bir lütuftur.  Bundan ne kadar faydalanabilirsek ve halkımıza da bu konuda ne kadar hizmet verebilirsek o denli faydalı oluruz.  Ülkemizde enerji açığı vardır, işte bu enerji açığını kapatmak için de alternatif enerjiden faydalanmalıyız. RA25’in en önemli özelliğinin ilk defa bir uluslararası yarışmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adıyla ve plakasıyla yarışacak olmasıdır. KKTC’nin 70 ülke içinde ismi anılacaktır. Yakın Doğu Üniversitesi’nin bu aracı üretmesi, sadece ülkemizde teknolojinin hangi noktalara ulaştığını göstermesi bakımından değil, KKTC’nin ismini, bayrağını ve plakasını dünya liginde temsil etmesiyle de çok önemli bir dönüm noktasıdır” dedi.

Konuşmasının sonunda emeği geçen herkesi kutlayan Bakan Ahmet Kaşif “tabi ki bu işin üstadı Yakın Doğu’nun başındaki isimdir.  Onu da kutlamadan geçmek mümkün değildir.  Suat hoca azimli ve inatçı.  Bir şeyi kafasına koydu mu onu gerçekleştirmek için tüm enerjisini ortaya koyar ve başarıya ulaşır.  Onu da kutlarım. İnşallah ondan sonra gelecek nesiller de aynı şekilde, aynı azimle devam ederler ve Yakın Doğu başarılarına başarı katar” dedi.

Toplantıya ilişkin bir-iki gözlemimi kısaca yazmak isterim: Suat hoca’nın, tüm heyecanına rağmen geride durmaya çalışması; başta Doç.Dr. İrfan S. Günsel olmak üzere, Cemre Günsel Haskasap, Aziz Günsel ve Enver Haskasap için yeni bir dönemin çoktan başladığının işaretiydi!  Öyleyse bugünkü alkışlar, bu genç ekip ve RA25 için!

Burada, köşemde gelenekselleştiği üzere, sanatı da yazıya dahil etmek isterim: YDÜ, AR-GE ekipleri tarafından tasarlanan ve üretilen, KKTC’nin enerjisini güneşten alan ilk yerli otomobili, RA25’yı oluşturan ekipte; YDÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinden Öğretim Görevlisi Dr. Gökhan Okur’un yer almasından ve ayrıca RA25’in üzerinde fakültemiz adının olmasından gurur duydum!

Dünü hatırlayın, başarıyı takdir edin, sanatla kalın…

No comments:

Post a Comment